28 Haziran 2007 Perşembe

Mevlana ve Sema

Mevlana belli bir düzen içinde sema yapmamıştır. Mevlana, çarşıda,
sokakta, evde; yani, gönlüne aşk ışığı yansıdığı sürece kendinden
geçerek dönmeye başlamıştır. Mevlana'nın vefatından sonra oğlu Sultan Veled'in babasının eserleri ve öğretilerinin yasanıp yaşatılması için 'Mevlevilik' adıyla bir
tarikat kurduğunu ve semayı da sistemli bir hale getirerek
kurumsallastırmıştır.İşte bu tarihten itibaren de Mevlevi olmak
isteyenlerin mecburi öğrenmeleri gereken bir usul olarak tarihte
yerini alan sema, 15. yüzyılda Mevleviliğin yapılanması çercevesinde
yeniden şekillendirildikten sonra bugünkü şekliyle ortaya çıkmıştır.
(Kaynak: Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırma ve Uygulama Merkezi
Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, AA muhabirine yaptığı
açıklamadan)

Aslında toplum olarak Mevlana hakkında çok az şey biliyoruz. TRT
tarafından hazırlanan aşağıdaki belgesel bu anlamdagüzel bir çalışma:
http://www.trt.net.tr/wwwtrt/marketdevam.aspx?urunid=132
Ancak yine de bu belgesel de bazı hatalar yapılmış...Sadece fikirlere odaklanmak gerekir bence...

Son olarak sema gösterileri ile Tasavvufu yorumlamaya calışmak doğru değil. Tasavvuf da müzik v.b. de yoktur. Bu Türkiye'de bir müzik çeşidinin adı olmuştur.Tasavvuf'da "Allah", "La ilahe illallah" sozleri ile Allah'ı devamlı olarak anmak yani zikir vardır.Zikir kişinin hem Allah hem de kendi ile ilgili bilgi edinmesinde bir anahtar olarak kullanılır.

Hiç yorum yok: